belly
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
belly /bˈɛldeɪm/
1. karın
2. oburluk
3. rahim
4. herhangi bir şeyin içi veya Sişkin olan kısmı
5. (anat.) adalenin yumuşak (etli) kısmı
6. (müz.) keman veya benzeri bir sazın ön kısmı
7. şişmek, şişirmek. bellyache kann ağrısı
8. (argo) sızlanış
9. (argo) şikayet etmek, sızlanmak, dert yanmak. bellyband karın kuşağı, kolan. bellybutton (k.dili) göbek. bellyflop suya karın üstü düşerek dalış
10. böyle dalmak. bellyful karın doyuracak bir miktar. belly laugh gürültülü kahkahalarla gülme. bellied karınlı.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
belly
göbek