balance
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
balance /bˈeɪli/
1. balance of trade ticaret dengesi, ithalât ve ihracat arasındaki para kıymeti farkı balance sheet bilanço balance wheel nâzım çark credit balance alacak bakiyesi, matlup bakiyesi debit balance zimmet bakiyesi, borç bakiyesi hang in the balance muallâkta olmak, nazik bir vaziyette olmak strike a balance uzlaşmak trial balance muvakkat mizan, küçük mizan
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
balance /bˈeɪli/
1. tartmak, dengelemek, muvazene sağlamak
2. eşit olmak, dengeli olmak
3. tereddüt etmek, dansta aksi istikametlerde hareket etmek.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
balance
denge
terazi
bakiye
kalıntı
düşünmek