aşav
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
aşav
yeme, fayda, yemek, yem. ~uğuz kalaydı?: yemeğiniz nasıl?, Gıda durumunuz nasıl? ~u bolmağan cer: verimi (faydası) olmayan yer, birevnü kıyının ~: başkasının emeğini yeme, köget ~: meyve yeme, ~ eşik: yemek (ekmek) kapısı.