ağızmak
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
ağızmak
akıtmak, boşaltmak, düşürmek, dökmek. terekle capırakların ağızdıla: ağaçlar yapraklarını döktüler, cerge suv ağızma: yere su dökme, maravçula eki cavnu urub ağızdılar: nişancılar iki düşmanı vurup yere serdiler, budaynı colga ağızıp kelgendi: buğdayı yola döküp gelmiş, içine ağızdı: içine akıttı, cuvurtnu suvun kisege salıb ağızdı: yoğurdun suyunu keseye koyup akıtı.