avruv
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
avruv
hastalık, ağrı, maraz. ~ tiyiv: hastalık geçme, hastalık bulaşma, öpke ~: akciğer hastalığı, köz ~: göz hastalığı, cel ~: yel hastalığı, miyalji, cürek ~: kalp ağrısı, kalp hastalığı, karın ~: karın ağrısı, baş ~: baş ağrısı, talav ~: şarbon, kara kabarcık, kuruşhan ~: tetanos hastalığı, teli ~: tifo hastalığı, aman ~: cüzzam hastalığı, lepra, kötü hastalık, iyileşmeyen hastalık, cukğan ~: bulaşıcı hastalık, koyan ~: sara hastalığı, epilepsi, kemirgen ~: vücudun her tarafını lime lime ağrıtan hastalık (grip hastalığı), kızıl ~: kızıl hastalığı, köme ~: kızamık hastalığı, can saklağan ~: can alıcı hastalık, öldürücü hastalık, kıyın ~: ağır hastalık, sarı suv ~: su toplama hastalığı, istiska, asit toplanmasına sebep olan hastalık, çakğan ~: sıraca hastalığı, lupus, deri tüberkülozu, issi ~: ateşli hastalık, kelepen ~: lepra, sağak ~: difteri, kuş palazı hastalığı, emina ~: veba hastalığı (öldürücü yaygın salgın anlamına da kullanılmıştır), anı karın ~u işden callağandı: onun karın ağrısı işten kaytarmaktır, ~u tutdu: hastalığı tuttu, kabırğa ~: zatürre, pnömoni, tişirıv ~la: kadın hastalıkları, ~dan arivlanmak: hastalıktan kurtulmak, iç ~la: iç hastalıkları, ~nu tohtathan: hastalığı durduran, ~nu sındırğan: hastalığı kıran, hastalığın hızını kesen, ~-mavruv: hastalık-mastalık, men ~-mavruv bilmeyme: ben hastalık-mastalık bilmem, sözüñ tohtağınçı avruvuñ tohtasın: sözün bitinceye kadar hastalığın bitsin (deyim), ~uñu alayım: hastalığını alayım, senin hastalığın bana geçsin, senin yerine ben hasta olayım (deyim), at ~: mankafa hastalığı, ürenñen ~: alışılmış hastalık, adet haline gelen hastalık; alışmanlık (mec.), süymeklik ~: aşk hastalığı, kara sevda.