as.
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
as
и. зоол. ас
Pure Turkish to Turkish (Kuleli)
as
1. Ermin, Kakım
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
as /ɑːtˈɪstɪk/
1. gibi, veçhile, suretle
2. iken as... so oldugu gibi, dahi, o veçhile. as well as gibi. as you were going siz giderken. so as gibi
3. için
4. ki as...as kadar. so as to see görecek surette, görmek için. This is as good as that.Bu da diğeri kadar iyidir. He bought the farm as well as the house.Hem evi hem de çiftliği aldı. As we have finished, we may go. Mademki işimiz bitti, gidebiliriz. ıt gets better as you go along. iş ilerledikçe daha iyi oluyor. Do as (I.) do. Sen de benim yaptığımı yap. Expensive as it was, (I.) bought it. Çok pahalı olduğu halde aldım. as is şimdiki durumuyla. (I.)'II buy it as is. Olduğu gibi satın alırım.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
as /ˈɑːtɪstɹi/
1. baglaç çünkü, mademki, nitekim. as if, as though, as it were sanki, güya. as to, as for gelince, hakkynda, ... sorarsanız AS (kıs.) Anglo-Saxon.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
as
gibi
sırada
iken
için
çünkü
halde
karşın
olarak
Kyrgyz—Turkish Dictionary
as
I= arıs ; kökürögün aska bölödü , köçügün kişke cölödü folk . : göğsünü kakım kürk ile kındakladı , ve kendisini samur kürküne oturttu .
II, bk . ast .
III. asmak ; sallandırmak ( asmak suretiyle cezalandırmak ) ; kazan as – 1 ) kazanı , tencereyi ocağa yerleştirmek ; 2 ) yemek hazırlamak ; at as - : et pişirmek .
Explanatory Turkmen Dictionary (Kyýasowa, 2016)
as
[a:s], at. Köplenç, çägelerde, takyrlyklarda, kümelerde we ş.m. ýerlerde duş gelýän suwulgana meňzeş kiçijik ala reňkli süýreniji. Şuňkar guş deý gondurjakdym goluma, Ýylan, içýan, as ekeniň, bilmedim (“Aşyk Çaňly”).
Sakha—English Dictionary (Straughn, 2006)
as
n. food; asçıt n. cook, chef; sir aha n. berry, berries; üp-as n. fortune, prosperity; ahılık n. meal; astaax a. substantial, productive; oğuruot aha n. vegetables
n. hair
Sakha—English Dictionary (Straughn, 2006)
as-
v. to open; ahağas a. open
v. to strike, collide
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
as
kakım, hermelin·I, 80 bkz> az
cariyelere verilen bir ad·I, 80