alive
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
alive /alˈɪmɪnəs/
1. sağ, canlı, hayatta, diri
2. şevkli, sevinçli, faal
3. heyecanlı
4. hassas, haberdar, uyanık, farkında. alive with bees arı dolu. Man alive (I.) (argo) Hey mübarek (I.)
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
alive
yaşayan
canlı
diri
yaşam dolu
hareketli