TÖR
Kyrgyz—Turkish Dictionary
tör
1. obanın giremecine karşı olan yer, başköşe; tör ağa es.: reis (toplantı başkanı) ; tör ağalık es. riyaset; atasının törün taanıp alar!: ala cağı olsun!; tördön atmay: bir oyunun adıdır; 2. yüksek dağ otlağı, yayla; ısık körböy, tördö öskön; şamaldap salınbelde öskön folk.: dağlarda sıcak görmeden büyümüş; rüzgârda, serin dağ geçidinde büyümüş.
Explanatory Turkmen Dictionary (Kyýasowa, 2016)
tör
[tö:r], at. Öýüň düýp tarapy, öýüň hatyraly, hormatly hasaplanýan ýeri. Otur geç, oglan, töre, Meniň-de halym sora (Läleden). Gelin oda çaý goýdy, Anna-da töre geçdi (A. Alamyşow).
Uyghur—Turkish Dictionary (Kurban, 2016)
tör
I Evin kösesi; misafire ait yer. Törge oltarghuzmaq – Misafir yerine oturtmak. Törge chiqing – Misafir yerine oturun.
II 1. Han soyundan olan kimse; soylu kimse; asilzade. 2. mec. Bürokrat, kırtasiyeci.
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
tör
baş köşe. ~ ge ötmek: baş köşeye geçmek, ~ kartnıkıdı: baş köşe en yaşlınındır, ~ümden körüm cuvukdu (d): baş köşemden mezar çukurum daha yakın, bir ayağı ~de, bir ayağı körde (d): bir ayağı baş köşede, bir ayağı çukurda, ~degi külse, eşikdegi ışarır (as.): baştaki gülerse ayaktaki gülümser.
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
tör
evin veya odanın en lyi, en önemli yeri, sediri·III, 121 bkz> töre
toz·I, 301, 456 bkz> toz