KOLAY
Turkish to Pure Turkish Dictionary (Kuleli, 2013)
kolay
[Köken: Anlam kayması] Onay
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
kolay
с. җиңел, уңай, кулай; kolay ders җиңел дәрес
Pure Turkish to Turkish (Kuleli)
kolay
1. Elverişli
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
kolay
Türkiye Türkçesi: kolay
Azerbaycan Türkçesi: asan
Başkurt Türkçesi: kulay(lı) yaylı köylö
Kazak Türkçesi: oŋay
Kırgız Türkçesi: oŋoy ceŋil
Özbek Türkçesi: àsàn
Tatar Türkçesi: uŋay(lı) caylı köyli
Türkmen Türkçesi: golay yeŋil
Uygur Türkçesi: kolay oŋay
Rusça: l'ögkiy
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
kolay
iyi, yeterli, yeğ, rahat, kolay. Avruğannı halın ~ körmedim: hastanın durumunu iyi görmedim, iş ~ bolsun: iş kolay gelsin, aç kalğandan keç kalğan ~dı (as.): aç kalmaktan geç kalmak yeğdir, alanı bolumları ~ tüldü: onların durumları iyi değil, caşav, körünñeniça ~ tül edi: yaşam, göründüğü kadar rahat değildi.