Horse
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
horse /hˈɪfɐlˌuːtɪn/
1. ata bindirmek
2. at tedarik etmek
3. kamçılamak
4. sırtına binmek
5. ata binmek
6. A.B.D, (argo) eşek şakası yapmak
7. oynamak.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
horse /hˈaɪəɹɒfənt/
1. at, beygir
2. aygır
3. at familyasından hayvan
4. süvari birliği
5. kasa (jimnastik)
6. A.B.D, (argo) öğrencilerin derslerde gizlice kullandıklan çeviri veya benzeri yardımcı şey
7. (argo) eroin. horse bean bakla. horse chestnut atkestanesi, (bot.) Aesculus hippocastanum. horseless carriage eski otomobil. horse mackerel istavrit
8. orkinos, tonbalığı. horse opera A.B.D, (argo) kovboy filmi, kızılderililer veya davar hırsızlanyla ilgili filim. horse sense (k.dili) sağduyu. a horse of another color tamamıyle farklı bir konu. blood horse saf kan at, soy at. draft horse yük beygiri. gelded horse iğdiş edilmiş at. led horse yedek beygir. light horse hafif süvari askeri. near horse arabanm sol beygiri. off horse arabanın sağ beygiri. put the cart before the horse tersine iş görmek
9. aksini düşünmek. race horse yarış atı. ride a high horse büyükIük taslamak. straight from the horse' mouth en yetkili ağızdan öğrenilmiş. To horse! Ata bin! horsy ata ait
10. at yarışlarıyle ilgili
11. (argo) iri, kaba saba görünüşlü, at gibi.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
horse
at
beygir
atlama beygiri