Dip
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
dip
и. 1) төрле мәгъ. төп; deniz dibi диңгез төбе; tencerenin dibi кәстрүлнең төбе; 2) түр; salonun dibindeki masalar залның түрендәге өстәлләр
Pure Turkish to Turkish (Kuleli)
dip
1. Asıl
2. Cevher, Öz
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
dip
Türkiye Türkçesi: dip
Azerbaycan Türkçesi: dib
Başkurt Türkçesi: töp as(t)
Kazak Türkçesi: tüp ast(ı)
Kırgız Türkçesi: tüp
Özbek Türkçesi: tüb täg
Tatar Türkçesi: töp as(t)
Türkmen Türkçesi: dṻyp
Uygur Türkçesi: tüp
Rusça: dnó
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
dip /daɪˈaləsˌɪs/
1. (ped veya dipt, ping) batırmak, daldırmak, banmak
2. ıslatmak
3. kepçe gibi bir şeyle çıkarmak
4. bayrak gibi bir şeyi indirip kaldırmak
5. (den.) selam maksadıyla sancağı yarı mayna ve hisa etmek
6. antiseptik suya batırmak (bir hayvanı)
7. dalmak, batmak
8. (jeol.) meyletmek, inhitat etmek
9. (hav.) çabuk inip tekrar havalanmak. dip into a book bir kitabı gözden geçirmek.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
dip /dˌaɪəmɐɡnˈɛtɪk/
1. dalma, batma
2. meyil, inhitat
3. çukur
4. daldırma mum, içine herhangi bir şey daldırılacak sıvı, banyo
5. (argo) yankesici. dip net uzun saplı balık ağı, kepçe. dip stick daldırma çubuk ölçek. magnetic dip mıknatısın aşağı eğilmesi.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
dip
daldırmak
batırmak
sokmak
(güneş/vb.) batmak
alçalmak
azalmak
düşmek
inmek
azaltmak
düşürmek
indirmek
(ışık) kısmak
inip yükselmek