wheel
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
wheel /vˈɛntɪdˌʌkt/
1. tekerlek
2. çark, dolap
3. (den.) dümen dolabı
4. eskiden kullanılan işkence çarkı
5. (k. dili) bisiklet
6. çarkıfelek
7. deveran, dönme
8. (argo) kodaman
9. (çoğ.) yürüten unsur
10. çog, (argo) vasıta, araba .wheel and axle mil teker. wheel animalcule (bak.) rotifer. wheel horse birbiri ardınca koşulmuş atlardan tekerleğe yakın olanı
11. en ağır işi yapan ve kolay kolay yorulmayan adam. balance wheel nâzım çark
12. olayları soğukkanlılıkla karşılayan kimse. fifth wheel yedek tekerlek
13. yedekte bulunan kimse veya şey
14. (k. dili) kendini fazlalık olarak gören kimse .mill wheel değirmen çarkı. paddle wheel vapurun yan çarkı. at the wheel direksiyonda
15. yönetiminde. wheels within wheels bir birine karşılıklı etkide bulunan olaylar .There are wheels within wheels işin içinde iş var. The wheels of social progress turn slowly Toplumdaki ilerleme ağır işler.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
wheel /vˈɛntɪlˌeɪt/
1. tekerlekler üzerinde taşımak
2. döndürmek
3. çark gibi çevirmek
4. el arabası ile götürmek
5. çark veya tekerlek gibi yuvarlanmak
6. dönmek
7. sürmek
8. sürülmek
9. yuvarlanıp gitmek. wheel about yönünü değiştirmek. wheeled tekerlekli.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
wheel
tekerlek
direksiyon