tuzlu
Türkiye Türkchisi – Tatarche Lughet (Ganiyev, 1998)
tuzlu
с. 1) тозлы, тозланган; 2) артык тозлы; 3) бик кыйбат, бәяле
Qarachay-Malqarche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Nevruz, 1991)
tuzlu
tuzlu, tuzu fazla. ~ çabak: tuzlu balık, ~ suv: tuzlu su, ~ cer: çorak arazi, uşhuvurnu ~ etmegiz: yemeği tuzlu yapmayınız, ~ güttü: yuvarlak tuzlu ekmek (eski bir adete göre, genç kızlar akşam bir araya gelerek evlenecekleri erkeği rüyalarında görebilmek için yedi yol ayrımından alınan biraz toprağı una karıştırarak çok tuzlu hamur yoğururlar ve yuvarlak bir ekmek yapıp pişirdikten sonra birer parça yiyerek su içmeden uyku vaktini beklerler ve yatarlardı, böylece rüyalarında görecekleri delikanlı ile evleneceklerine kani olurlardı).