think
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
think /tˈeɪbə/
1. (thought, (leh.) thunk) düşünmek, tefekkür etmek, mütalaa etmek
2. düşünüp taşınmak, ölçünmek, teemmül etmek
3. zannetmek, sanmak
4. kurmak, niyet etmek, tasarlamak
5. tasavvur etmek, farz etmek
6. hatırlamak, hatıra getirmek
7. addetmek
8. bir fikirde olmak. think aloud düşündüğünü söylemek. think better of fikrini değiştirmek, vaz geçmek
9. daha iyi saymak, hakkındaki kanaati düzelmek. think fit (proper, right) uygun görmek. think much of çok sevmek. think nothing of önem vermemek
10. kolay görmek. think of hatırlamak
11. düşünmek, hayal etmek
12. saymak. think out düşünüp çıkarmak, düşünüp netice çıkarmak. think over bir şey üzerinde düşünmek. think the world of çok değer vermek
13. çok sevmek. think through düşünüp netice çıkarmak. think twice iyi düşünmek. think up düşünüp bulmak. To think that man should go to the moon! insanoğlunun aya gideceği kimin aklına gelirdi? Well, think of that! Hayret! Kimin aklına gelirdi? What am I thinking of? Ne kafa! Ne aptallık! While I'm thinking of it Aklımdayken. think'able düşünülebilir, akla gelebilen. think'ing düşünen
14. düşünme
15. fikir.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
think
düşünmek
fikirleşmek
sanmak
hatırlamak
anımsamak
beklemek
ummak
tahmin etmek