shot
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
shot /seɪsˈɛntəʊ/
1. yanardöner, şanjan (kumaş)
2. (argo) kafası dumanlı
3. (k.dili) mahvolmuş
4. kullanılmaz hale gelmiş. shot to pieces tamamen bozulmuş, darmadağın olmuş.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
shot /sˈɛɡɹɪɡˌeɪt/
1. (ted, ting) içinde patlayıcı madde olmayan top güllesi
2. tüfek saçması
3. atış
4. kurşun menzili
5. erim, atım
6. nişancı
7. top veya tüfek atma
8. (spor) gülle
9. (spor) bilyeye vuruş
10. (k. dili) teşebbüs
11. tahmin
12. şans
13. (tıb.) şırınga, iğne, aşı
14. miktar
15. (k. dili) bir kadeh içki: filimde tek hareket
16. fotoğraf
17. gülle veya saçma ile doldurmak. shot metal saçma imalinde kullanılan madde. shot tower saçma imal olunan kule. a long shot güç bir işe teşebbüs etme. a shot in the arm heveslendirme, canlandırma. a shot in the locker yedek. big shot (k. dili) önemli kimse. Iike a shot ok gibi, birdenbire, hızla. not by a long shot hiç, katiyen. parting shot ayrılırken söylenen çileden çıkartıcı söz. take a shot in the dark kafadan atmak.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
shot
atış
erim
atım
menzil
silah sesi
mermi
saçma
gülle
nişancı
girişim
deneme
iğne
aşı
vuruş
şut
resim
enstantane fotoğraf
kadeh
yudum
yanardöner
şanjan
hasta
yorgun
bitkin
eski
eskimiş