pit
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
pit /pˌɜːpəndˈɪkjʊlə/
1. (-ted, -ting) çukura yerleştirmek
2. çukurlaştırmak
3. ufak çukurlarla doldurmak
4. dövüş meydanına çıkarmak (horoz)
5. bir birine karşı kışkırtmak
6. çekirdeklerini çıkarmak
7. (tıb.) geçici olarak çukurlaşmak. pit one against another birbiriyle mücadeleye sokmak, kapıştırmak .
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
pit /pˈɜːpɪtɹˌeɪt/
1. şeftali gibi etli meyvaların çekirdeği.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
pit /pəpˈɛtʃuːəl/
1. çukur
2. hendek şeklinde tuzak
3. cehennem
4. horoz dövüştürülen yer
5. (anat.) koltuk altı gibi çukur yer, koltuk altı
6. çiçek bozuğu gibi ciltte kalan küçük çukur
7. düz bir satıh üzerindeki girinti veya çukur
8. (İng.) tiyatroda parter ile orkestra arasındaki yerler
9. (A.B.D.) borsada bölüm. pit viper çıngıraklıyılan. clay- pit kil yatağı. gravel pit çakıltaşı yatağı.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
pit
çukur
maden ocağı
(araba yarışında) hızlı tamirat yeri
hastalık lekesi
(tiyatro) parter
meyve çekirdeği
(meyvenin) çekirdeğini ayıklamak
(çiçek hastalığı) çopur bırakmak
Uyghurche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Kurban, 2016)
pit
Bit, böcek. Taxta piti – Tahta kurusu, tahta biti. Kéwez piti – Tütün biti. Ishtpiti – Kene, sakırga.