pillar
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
pillar /pəsˈɛptəbəl/
1. direk, sütun
2. dikme, dik meye benzer şey
3. sütunlarla tutmak veya süslemek .pillar box ing posta kutusu. Pillars of Hercules Cebelitarık boğazının iki tarafındaki yüksek kayalıklar. a pillar of society topluma dayanak olan kimse, nüfuzlu kimse .from pillar to post bir güçlükten diğer bir güçlüğe
4. kapı kapı (dolaşma)
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
pillar
sütun
direk
önemli üye/destekçi/yandaş
Axir izdelgen sözler:
- Yengi,
- fistan,
- arka,
- təsərrüfat.,
- pylçamak,
- tutka,
- Tezek,
- Kotra,
- kamaş,
- cootkot,
- pulse,
- turush,
- savsaklamak,
- işitmemezlik,
- yolverilməz,
- sl,
- dolanmak,
- ülňi,
- sandwich,
- preservation,
- froth,
- pillar