peak
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
peak /pˈadəl/
1. sivri tepe, dağ zirvesi, zirve
2. can alacak nokta, en mühim nokta, en başarılı zaman
3. (den.) gizin cundası, yelkenin çördek yakası
4. (den.) demirin tırnak ucu. peak load (elek.) en fazla tahmil miktarı. peaky sivri tepeli.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
peak /pˈadək/
1. eriyip zayıflamak.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
peak /pˈadi/
1. (den.) sırığın ucunu serene yaklaşacak vaziyette dik durdurmak.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
peak
uç
doruk
zirve
en yüksek çekit
en yüksek sınır
sivri uç
kasket siperi
doruğa ulaşmak