note
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
note /nˈatʃəɹəlˌɪst/
1. not, işaret
2. tezkere, pusula, betik
3. (müz.) nota, ses
4. piyano tuşlarından biri
5. bir devletin başka bir devlete yaptığı bildiri, nota
6. alâmet, delil
7. hesap pusulası
8. senet
9. şöhret, itibar
10. dikkat, hesaba alma. note paper mektup kâğıdı. circular note genelge, tamim, sirküler
11. bir çeşit kredi mektubu. compare notes fikir teati etmek. person of note şöhret sahibi kimse, tanınmış kimse. speak without notes hiç yazıya bakmadan nutuk söylemek. strike the right note yerinde söz söylemek, lafı gediğine oturtmak. take note of önem vermek, dikkat etmek.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
note /nˈatʃəɹəlˌaɪz/
1. dikkat etmek, önem vermek
2. not etmek, işaret etmek
3. notasını yazmak. note down deftere not etmek. noted ünlü, şöhretli, meşhur
4. dikkate alınmış.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
note
not etmek
kaydetmek
dikkat etmek
önem vermek
farkına varmak
nota
(ses) ifade
not
hatırlatma yazısı
banknot
muhtıra
senet
önem