turklehceleri.org

körmek

Uyghurche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Kurban, 2016)

körmek

Görmek. Aldin körmek – Önceden görmek. Yiraqtin körmek – Uzaktan görmek. Körmeske salmaq – Görmezlikten gelmek. Körüdighan némisi bar? – Görülecek neyi var? Kürersen – Görürsün. Körmey qalmaq – Görmemek. Körüp qalmaq – Görmek. Körüp chiqmaq – Gözden geçirmek. Körgende – Gördüğünde. Körgen-bilgenlirimning hemmisini éyttim – Gördüklerimin, bildiklerimin hepsini söyledim. Körüp kéley – Görüp döneyim. Erzen körmek – Ucuz bulmak (ucuz zannetmek). Ewzel körmek – Tercih etmek. Oqup körmek – Okumak. Bala körmek – Çocuklu olmak. Dewlet körmek – Zengin olmak. Zerer körmek – Zarar görmek. Kün körmek – Yaşamak; geçinmek. Yaman körmek – Nefret etmek; sevmemek. U meni körelmeydu – O beni çekemiyor. Ozengdin kör! – Kendinden gör! Éghir körmisingiz – Size bir zahmet. Körmigen künüm qalmidi – Çekmediğim zahmetler kalmadı. Köpni körgen – Başından çok işler geçen. Körgen küningni unutma – Geçmişini unutma. Yaxshi bolsa özidin, yaman bolsa bashqidin körüdu – İyi olsa kendinden, kötü olsa başkasından görüyor.

Qarachay-Malqarche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Nevruz, 1991)

körmek

görmek. görmek, denemek. Kim körgendi: kim görmüş, alayda ne kördüñ: orada ne gördün, körgenley tanıdım: görünce tanıdım, közü bıla körgença: gözüyle görmüşçesine, karap körgenley: görür görmez, körürüm keledi: göreceğim geliyor, körlüğüm keledi: göresim geliyor, sıyın ~: saygı göstermek, itibar etmek, kartnı sıyın körgen adam: yaşlıya hürmet gösteren insan, adamça ~: adam gibi görmek, insan yerine koymak, seni kızımça köreme: seni kızım gibi görüyorum, tıyınçlı ~: münasip görmek, anı körüp bolmayma: onu görmeye tahammülüm yok, onu görmeye dayanamıyorum, kabıp görmek: tadına bakmak, ısırıp denemek, teñleşdirip ~: kıyaslayarak bakmak, tiyip ~: dokunup denemek, dokunup bakmak, etip kör: yapıp dene, alay aytıp körlükme: öyle deyip deneyeceğim, karıvuñu bir kör: gücünü bir dene, avruğannı ~: hastayı görmek, köre barmak: görmeye gitmek, oñlu ~: üstün görmek, açlık ~: açlık denemek, açlık görmek, artıklık ~: zulüm görmek, gadre uğramak, kıyınlık ~: felakete maruz kalmak, zorluk görmek, körlügümü körgenme: göreceğimi gördüm, körür kıyınlığım ol bolsun (d): göreceğim zorluk o olsun, göreceğim kötülük o olsun, köremise sen anı etgenin: görüyor musun sen onun yaptığını, körse erkeley körmese töbeley (d): yüzüne karşı övücü, arkadan kötüleyici, sen körgença turabız: senin gördüğün gibi duruyoruz.

Türkiye Tillar Diwani (TDK)

körmek

görmek, bakmak,I, 62, 79, 85, 108,139, 149, 167, 205, 212, 274, 281, 352, 369,373, 380, 384, 404, 420, 456, 464, 497, 528; II, 8, 17, 18. 41, 58, 82, 157, 283;III, 23, 26, 46, 60, 69. 119, 130, 137, 143, 245, 258, 265, 295, 317, 327, 339, 355, 365, 426 bk

uzaktan görmek,III, 219 bkz> kaya körmek, k ıya körmek, kuya körmek


Axir izdelgen sözler: