kuymak
Tiniq Türkche - Türkiye Türkchisi Lughiti (Kuleli)
kuymak
1. Dökmek
Qirghizche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Yudahin)
kuymak
kaygana.
Qarachay-Malqarche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Nevruz, 1991)
kuymak
1. Yağda pişmiş yumurta, omlet.
2. Dökmek, boşaltmak. İçkini töppesinden kuyadı(d): içkiyi tepesinden aşağı boşaltıyor, cel terek capıraklanı cerge kuydu: yel ağaçların yapraklarını yere döktü, üsüne suv kuy: üstüne su dök, maşoklanı aşlık üyge kuyuğuz: çuvalları ambara boşaltınız, colğa kum kuyadıla: yola kum döküyorlar, metal kuyğan üy: dökümevi, dökümhâne, bir gürbeden bir gürbege kuyuğuz: bir sandıktan bir sandığa boşaltınız, bolğannı barın cerge kuydu: her şeyi yere döktü.
1 dökmek, doldurmak, koymak. Üsüne suv ~: üstüne su dökmek, böçkege ~ kuyadı: fıçıya su dolduruyor, kartnı koluna suv kuyadı: ihtiyarın ellerine su döküyor, kuyup tolturmak: koyarak doldurmak, maşokğa buday kuyabız: çuvala buğday dolduruyoruz, colğa zığır kuyadıla: yola mıcır döküyorlar, gürbege aşlık kuyabız: sandığa zahire koyuyoruz, çoyun ~: döküm dökmek.
2 yağda pişirilmiş yumurta, sahanda yumurta. ~ aşaydıla: sahanda yumurta yemeği yiyiyorlar.
Türkiye Tillar Diwani (TDK)
kuymak
üremek III, 246