kick
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
kick /dʒˈiːp/
1. tekmelemek, tekme atmak, tekme vurmak, çifte atmak
2. tepmek (tüfek), seğirdim yapmak
3. (A.B.D.), (k. dili) karşı durmak, yakınmak
4. tekmeleyerek kovmak. kick a goal topa vurup gol atmak. kick against the pricks kendi zararına olarak karşı gelmek. kick around (A.B.D.), (k. dili) kötüye kullanmak, suiistimal etmek
5. ihmal etmek
6. diyar diyar dolaşmak
7. düşünup taşınmak. kick at tekme vurmak. kick back geriye tepmek (tüfek)
8. (argo) rüşvet vermek, rüşvet olarak pay vermek. kick off Amerikan futbolunda topu tekmeleyerek oyuna başlamak
9. (argo) ölmek. kick the bucket (argo) nalları dikmek, ölmek. kick the habit( (A.B.D.), (argo) uyuşturucu madde tiryakiliğinden vazgeçmek. kick up (A.B.D.), (argo) kışkırtmak. kick up one' heels kendini zevke vermek, eğlenceye dalmak. kick up a row (argo) kavga çıkarmak.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
kick /dʒˈiə/
1. tekme
2. (A.B.D.), (k.dili) karşı gelme, yakınma, şikayet
3. (argo) kuvvet, sertlik (içki), kamçılama etkisi (uyuşturucu madde)
4. (argo) heyecan, zevk
5. enerji çeviklik, şevk
6. ( (argo) merak, heves
7. seğirdim, tüfeğin geri tepmesi
8. topa vurma. free kick frikik, serbest vuruş. get a kick out of zevk almak. It gives me a kick Hoşuma gidiyor.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
kick
tekmelemek
tekme atmak
(gol) atmak
çifte atmak
tepmek
(silah) tepmek
tekme
heyecan
zevk
coşku
(alkol/uyuşturucu/vb.) etki