kadalmak
Qarachay-Malqarche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Nevruz, 1991)
kadalmak
sarılmak, yapışmak, asılmak, tebelleş olmak, üşüşmek, azimle girişmek, hevesle sarılmak. Atnı boynuna katı kadaldı: atın boynuna sıkı sarıldı, kadalıp kalmak: yapışıp kalmak, sarılı kalmak, sabiyçik anasını eteğine kadalıp turadı: çocuk annesinin eteğine yapışıp duruyor, sabiy okurğa bek kadalğandı: çocuk okumaya çok hevesle sarılmış, katı kadalıp işleydi: büyük bir gayretle çalışıyor, atımı alırğa dep kadalğandı: atımı almak için yapışmış, sen aña nek kadalğansa: sen ona niçin sarıldın, sen ona niçin tebelleş oldun, kadalıp hapar aytadı: kendini vererek haber anlatıyor, üsüme kadaldıla da kaldıla: üstüme tebelleş oldular, cel bolmasa urğuyla üsübüzge kadalıp kaladıla: rüzgâr olmayınca sivrisinekler üstümüze üşüşüp kalıyorlar.