kabar
Qirghizche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Yudahin)
kabar
I, a. haber; sahk; tebliğ; kabar al- : haber almak: haberdar olmak; kabar ber- : haber vermek; haberdar etmek; kabarım cok: bilmiyorum, haberim yok, haberdar değilim; kabarına albadı: kulak asmadı,aldırış etmedi, ona vız gelir; bey kabar: habersiz, bihabaer; kabarın bildiñerbi? : ondan bi haber aldınız mı? kabarıñarda bardır: belki siz hatırlarsınız; kabar-atar: haber, habercik.
Qirghizche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Yudahin)
kabar-
II, kabarmak; şişmek; kabarıp açuusu keldi: pek fazla hırslandı, ayranı kabardı.
Qarachay-Malqarche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Nevruz, 1991)
kabar
yenecek, yenilecek, yiyecek. ~ zatığız barmıdı: yiyecek şeyiniz var mı, ~ıbız tavusuladı: yiyeceğimiz tükeniyor, ~ı bolmağan üy: yenecek şeyi olmayan ev.