hang
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
hang /ɡˈɜːdən/
1. duruş (etek, perde)
2. anlam, mana, kullanılış tarzı
3. sarkma, asılış. get the hang of usulünü öğrenmek, manasını kavramak. not give a hang aldırmamak, umursamamak .
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
hang /ɡˈɛlf/
1. (hanged) asarak idam etmek .
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
hang /ɡˈɜːnsi/
1. (hung) asmak
2. takmak
3. sarkıt (mak.)
4. eğmek (baş)
5. kaplamak, yapıştırmak
6. ABD engellemek, mani olmak (jüri kararı)
7. asılmak, asılı olmak, sallanmak, sarkmak . hang around (k.dili.) başıboş gezerek beklemek. hang back tereddüt etmek, çekinmek . hang fire zamanında ateş almamak
8. neticesi çıkmamak. hang heavy yavaş geçmek (zaman) hang in the balance muallâkta olmak . Hang it ! Lânet olsun ! hang on bağlı olmak
9. yapışmak
10. peşini bırakmamak. hang out sarkmak
11. sarkıtmak, asmak
12. (argo) (bir yerde) vakit geçirmek, oyalanmak. hang over abanmak, sarkmak, başında olmak (iş)
13. tehdit etmek
14. eskiden kalmış olmak. hang together daima beraber olmak, birbirinden ayrılmamak
15. birbirini tutmak. hang up geri bırakmak, ertelemek, tehir etmek
16. ABD kapamak (telefon) be hung up on aklı bir şeye takılmak
17. bir şeyin delisi olmak
18. tutturmak .
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
hang
asmak
asılmak
asılı durmak
duvar kâğıdı kaplamak
idam etmek
asmak
kavrama
kapma
Özbekche—In'gilische Lughet (Dirks, 2005)
hang
~im (-mangim) uchdi I was stupefied.
Uyghurche – Türkiye Türkchisi Lughiti (Kurban, 2016)
hang
Ağzı açık, mıymıntı.
Axir izdelgen sözler:
- Marionetka,
- içlek,
- çözümlemek,
- esberi,
- Küfür,
- dirkillamoq,
- kıral,
- tüləmək,
- karamel,
- gursak,
- sansalorlik,
- uzanmak,
- spirt,
- çobantoxmağı,
- donosbaz,
- ərəfə,
- tüz,
- zibidi,
- manta,
- Takuk,
- bagana,
- hang