gracious
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
gracious /dʒˈɪst/
1. (ünlem) cana yakın, şirin, hoşsohbet, mültefit
2. merhametli, kerim, rahim
3. (ünlem) Hayret! Good gracious! Allah Allah ! His most gracious Majesty Haşmetmeab Kral Hazretleri. graciously zarif olarak
4. sıcakkanlılıkla, cana yakınlıkla. graciousness zarif oluş
5. sıcakkanlılık, cana yakınlık.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
gracious
ince
hoş
nazik
(tanrı) bağışlayıcı
merhametli
(yaşam) rahat
zengin
yüce
saygıdeğer