fuse
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
fuse /fɹˈeɪl/
1. eritmek, erimek
2. eriyip birbiriyle kaynaşmak, yapışmak
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
fuse /fɹˈeɪz/
1. fitil, havai fişek fitili
2. patlayıcı maddenin patlama cihazı
3. (elek.) (sig.)orta
4. (sig.)orta takmak
5. fitil koymak
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
fuse
sigorta
tapa
(metal) eritmek
eriterek birleştirmek
(metal) erimek
eriyerek birleşmek
(sigorta) atmak
(sigorta) attırmak