fix
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
fix /fˈɛnd/
1. yerleştirmek, oturtmak
2. sabitleştirmek
3. kararlaştırmak
4. (A.B.D) düzene sokmak
5. (A.B.D), (k.dili) tamir etmek
6. (A.B.D) (yemek) hazırlamak
7. (k.dili) rüşvet yoluyla sonucu garanti altına almak
8. (spor) şike yapmak
9. (k.dili) yola getirmek
10. mikroskopik çalışma için hazırlamak
11. (kim) katılaştırmak
12. (foto.) tespit banyosu yapmak
13. (k.dili) (kedi, köpek) kısırlaştırmak. fix one' eyes on a thing bir şeye gözünü dikmek. fix on kararlaştırmak. fix up (k.dili) tamir etmek
14. düzene sokmak, tertip etmek, hazırlamak
15. ihtiyacını karşılamak.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
fix
saptamak
belirlemek
düzenlemek
kararlaştırmak
onarmak
sıkıca tutturmak
yerleştirmek
sabitleştirmek
oturtmak
şike yapmak
(kimese yiyecek/içecek/vb.) hazırlamak
ile ilgilenmek
icabına bakmak
hakkından gelmek
kötü ve güç durum
boktan durum
uyuşturucu iğnesi