elbow
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
elbow /ˈiəsplɪtɪŋ/
1. dirsek
2. dirsek şekli. elbow grease (k.dili.) alın teri, emek. at his elbow yanı başında, elinin altında. out at the elbows fakir, kılıksız, pejmürde, perişan. rub elbows with (tanınmış kimselerle) vakit geçirmek. up to the elbows çok meşgul, işi başından aşmış.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
elbow /ˈɜːθ wˈɒn/
1. dirsekle itmek veya vurmak
2. ite kaka yol açmak.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
elbow
dirsek
dirseklemek
dirsek atmak
dirsekle dürtmek