turklehceleri.org

dust

Azarbayjan Türkchisining Izahliq Lughiti (Orucovun, 2006)

dust

I. [fars.] klas. bax dost. Sənə nərgiz təki valeh olan mən; Ki, hüsnün surəti-rəhmandır, ey dust! Xətayi. Ol lalərüx olmaz bizə nə dust, nə düşmən; Əğyar ilə bihudə bu qovğadan usandıq. S.Ə.Şirvani.

II. is. kim. Toz halında dezinfeksiya maddəsi.

In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)

dust /dɹˈaftsmən/

1. toz
2. toz halinde herhangi bir madde
3. çiçek tozu
4. toz bulutu
5. toprak
6. çöp, değersiz şey, hiç
7. küçültücü durum
8. karışıklık. dust bowl kuraklık yüzünden toz fırtınalarına maruz kalan bölge.dust cover eşyaları tozdan korumak için yapılan kılıf. dust devil bazen kurak bölgelerde görülen küçük toz fırtınası. dust jacket kitabın cildini koruyan ikinci bir kap kitap kabı. dust storm kum fırtınası, toz fırtınası. bite the dust ölmek, özellikle savaşta ölmek
9. yenilgiye uğramak, başaramamak. Iick the dust ölmek
10. küçük düşmek. shake the dust from one' feet terk edip gitmek, kararlı olarak ayrılmak. throw dust in one' eyes aldatmak, yanıltmak.

In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)

dust /dɹˈafti/

1. toz serpmek
2. toz almak, fırçalamak, tozunu silkmek
3. toz haline getirmek
4. tozlanmak.

In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)

dust

toz
pudra
toz toprak
çöp
toz bulutu
toz almak
tozunu almak
tozlamak
toz halinde bir maddeyle kaplamak


Axir izdelgen sözler: