drift
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
drift /dˌɒmɪnˈiə/
1. rüzgâr veya akıntının etkisiyle sürüklenme, çekilme
2. rüzgârın yığdığı kar
3. amaç, hedef, eğilim, temayül
4. sürüklenme, gayesiz olarak dolaşma
5. (jeol.) birikinti, moren
6. (den) geminin akıntı veya rüzgâr ile sürüklenmesi, sürükleniş uzaklığı
7. (hav) rotadan ayrılma
8. (mad.) kanal, geçit. drift anchor (den) açık deniz çapası. drift ice yüzer buz, aysberk. drift mining tüneller açmak suretiyle altın madeni arama. driftwood nehir veya denizin sürüklediği veya karaya attığı odun ve kereste parçaları.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
drift /dəmˈɪnɪkən/
1. sürüklenmek, akıntıya kapılmak
2. yığılmak, toplanmak birikmek
3. tıkanmak
4. sürüklemek
5. yığmak, biriktirmek
6. gayesizce dolaşmak, olayların akışında sürüklenmek. driftage sürüklenme, sürükleyiş
7. sürüklenen veya sürüklenmiş şey. drifter başıboş gezen kimse, serseri. The road has drifted badly. Yol karla tıkanmış.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
drift
sürükleme
sürüklenme
sürüklenen şey
genel anlam
sürüklemek
sürüklenmek
(kar/kum/vb.) biriktirmek
yığmak
birikmek
yığılmak