dish
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
dish /dˈɪŋki dˈɪŋki/
1. up ile tabağa koymak
2. ortasını çukurlatmak, oymak
3. sunmak için hazırlamak
4. out ile, (argo) sıkı. cezalandırmak. dished içe çökük veya dışa dönük (tekerlek), (argo) yıpranmış.
In'gilische—Türkche Lughet (FreeDict, 2017)
dish /dˈɪndʒɪ/
1. tabak, çanak
2. yemek
3. (k.dili.) bir kimsenin rahatlıkla yaptığı şey
4. (argo) güzel kız. dishcloth tabak bezi. dishful bir tabak dolusu. dishpan bulaşık tası. dishwasher bulaşıkçı
5. bulaşık yıkama makinesi. dish water bulaşık suyu. dull as dishwater can sıkıcı, kasvetli. side dish salata gibi asıl yemek dışındaki yiyecek.
In'gilische—Türkche Lughet (Anonim)
dish
tabak
yemek