tınçaymak
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
tınçaymak
1.Dinlenmek, istirahat etmek, yatmak, uzanmak. Kırdışda bir kesek tınçayayım: çimenlerin üzerinde biraz uzanayım, sağat çaklı tınçayıp colğa tebredik: bir saat kadar dinlenip yola koyulduk, bılayğa tınçayırğa kelgenme: buraya dinlenmeye geldim, bir kesekni tınçay: birazcık istirahat et; 2.Rahat etmek, rahatlamak, sükûnet bulmak, hamlamak, hantallaşmak, gevşemek. Sav haparın eşitgenimde cüregim tınçaydı: sağ haberini duyunca kalbim rahatladı, tınçayğan at: hamlayan at, atlarıbız asırı bek tınçaydıla: atlarımız gereğinden fazla gevşediler, atlarımız iyice hantallaştılar, tınçayğan eşek kıl elekni költürmez (as.): hantallaşan eşek kıl eleği kaldırmaz.
Son arananlar:
- exuberantly,
- peshinlik,
- sanchiwélish,
- urda,
- tufanlı,
- kısdırık,
- catkin,
- ındıs,
- akşam,
- çentmek,
- muhteşem,
- də,
- Otmoq,
- merosxor,
- denizcilik,
- üzgörənlik,
- sümbül,
- hydrocarbon,
- ýadagan,
- deñdaroo,
- millət,
- tınçaymak