türlü
Türkiye Türkçesi – Tatarca Sözlük (Ganiyev, 1998)
türlü
с. төрле □ türlü türlü төрле-төрле
Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü (Ercilasun, 1991)
türlü
Türkiye Türkçesi: türlü
Azerbaycan Türkçesi: müⱨtalif
Başkurt Türkçesi: törlö här törlö
Kazak Türkçesi: türli
Kırgız Türkçesi: türdṻ arkıl
Özbek Türkçesi: türli här ⱨil
Tatar Türkçesi: törli här törli
Türkmen Türkçesi: dürli
Uygur Türkçesi: türlük
Rusça: raznıy raznoobraznıy razliçnıy
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
türlü
çeşit, türlü, değişik. ~ betli kumaçla: değişik renkli kumaşlar, nença ~ terek bardı: kaç çeşit ağaç var, ~ bolmak: değişmek, ~ bolmay turadı: değişmeden duruyor, başha ~ söleşedi: başka türlü konuşuyor, başha ~: başka türlü, başha ~ etgendi: başka türlü yapmış, bir ~ bir adam: bir çeşit bir insan, kendine has bir adam, bir ~: bir çeşit, aynı, tek tip, bir ~ kiyimle: aynı elbiseler, tek tip elbiseler, köp ~: çok türlü, çok çeşit, ~ meşinala: çok çeşitli makinalar, köp ~ işle işledik:çok çeşitli işler yaptık, ne ~: hangi çeşit, nasıl, ne ~ işde da işlerikdi: her çeşit işte de çalışacak, har ~: her türlü, her çeşit, har ~ köget cetişedi: her çeşit meyve yetişiyor, mından eki ~ mağana çığadı: bundan iki türlü anlam çıkıyor, üç ~ boyavum bardı: üç çeşit boyam var, ~ zat: değişik şey, acayip şey, ilginç şey, ol ~ zatnı biridi: o acayip herifin biridir, sen kalay ~ zatsa: sen çok acayip birisin, ~ iyis: acayip koku, bir ~ iyis urdu burnuma: acayip bir koku geldi burnuma.