turklehceleri.org

toll

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

toll /tˈɛɡmɛn/

1. çanı ağır ağır çalmak
2. (saat) çalmak
3. çan çalarak çağırmak
4. avı cezbedecek hareketler yapmak
5. cenaze çanı çalınmak
6. ağır çan sesi.

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

toll /tˈɛɡjuːsˌɪɡalpə/

1. resim
2. köprü veya yol parası, geçiş vergisi
3. geçiş resmi
4. duhuliye resmi, giriş vergisi, oktruva
5. geçiş parası alma hakkı
6. değirmen payı veya hakkı
7. şehirlerarası telefon ücreti
8. zorla alma. death toll ölü sayısı. toll bridge geçiş ücreti alınan köprü. toll call şehirlerarası telefon konuşması. toll collector köprü geçiş ücretini toplayan kimse. toll line şehirlerarası telefon hattı. toll road geçiş ücreti alınan yol. The fire took a heavy toll Yangın çok sayıda can ve mal kaybına sebep oldu. The three recent deaths in his family took a heavy toll on him. Ailesindeki üç ölüm ona darbe gibi indi.

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

toll

(yol/köprü/vb.) geçiş vergini
bedel
çan sesi
çınlama
(çan) çalmak


Son arananlar: