tapmak
Türkiye Türkçesi – Arı Duru Türkçe Sözlüğü (Kuleli, 2013)
tapmak
[Köken: Uydurukça] Tapınmak
Türkiye Türkçesi – Tatarca Sözlük (Ganiyev, 1998)
tapmak
ф. 1) табыну; 2) күч. табыныр кебек ярату
Arı Duru Türkçe – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Kuleli)
tapmak
1. Bulmak (Aranılanı)
Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü (Ercilasun, 1991)
tapmak
Türkiye Türkçesi: tapmak
Azerbaycan Türkçesi: ibãdät etmäk
Başkurt Türkçesi: baş iyiv tabınıv
Kazak Türkçesi: tabınuv
Kırgız Türkçesi: tabınū ibadat kılū
Özbek Türkçesi: tàpinmàk
Tatar Türkçesi: baş iyü tabınu
Türkmen Türkçesi: çokunmak
Uygur Türkçesi: tevinmak
Rusça: poklon'at's'a
Türkmencenin Açıklamalı Sözlüğü (Kyýasowa, 2016)
tapmak
işl. 1. Gözläp ýa-da agtaryp, bir zady ele salmak. Tapan begener, tanan alar (Nakyl). 2. Pikirlenip, oýlanyp anygyny bilmek, anyklamak. 3. Hasap etmek, netije çykarmak. Aýdylan bellikleri dogry tapmaly.
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
tapmak
1. Bulmak. Madar ~: imkân bulmak, iş ~: iş bulmak, söz ~: lâf bulmak, sıltav ~: bahane bulmak, tınçlık ~: huzur bulmak, izlep ~: arayıp bulmak, avruv ~: hastalanmak, köl ~: güç bulmak, manevi güç bulmak, izlegen neni da tabadı: arayan her şeyi bulur, taphınçı izledim: buluncaya kadar aradım; 2. Doğurmak. Sabiy ~: çocuk doğurmak, kozu ~: kuzu doğurmak, kuzulamak, küçük ~: enik doğurmak, eniklemek, bala ~: yavrulamak, yavru doğurmak, gakkı ~: yumurtlamak; 3. Keşfetmek, bulmak. Çegetge cañı col tapdım: ormana yeni yol keşfettim, kanserge darman ~: kansere ilaç bulmak, az benzin küydürürge madar ~: az benzin yakmak için çare bulmak, çaba barğan taba barır (d): koşarak giden bularak gider, taphan taban urur (d): doğuran tekme vurur.
Dîvânü Lugâti’t-Türk Dizini (TDK)
tapmak
tapmak, hizmet etmek; bulmak, sezmek· I,425; II, 3; III, 222