turklehceleri.org

stone

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

stone /spˈɛnd/

1. taş
2. taştan yapılmış şey
3. taşa benzer şey
4. (tıb.) mesane taşı
5. (anat.) haya, husye
6. meyva çekirdeği
7. (matb.) mürettip masası
8. (İng.) 14 librelik ağırlık ölçüsü
9. taştan yapılmış, kâgir. Stone Age taş devri. stone crusher taş kırma makinası
10. taş kıran işçi. stone fruit sert çekirdekli meyva. stone pine fıstık çamı, (bot.) Pinus pinea. stone pit, stone quarry taş ocağı. stone' throw bir taş atımı (mesafe) cast stones at taşlamak, tenkit etmek. cast the first stone kötülemekte önayak olmak. leave no stone unturned her çareye baş vurmak. philosopher' stone (bak.) philosopher rocking stone ufak bir taş üzerine yerleştirilmiş ve az bir kuvvetle sallanan iri taş. rolling stone bir dalda durmayan kimse, bir baltaya sap olmayan kimse.

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

stone /spˈɛndθɹɪft/

1. taş atmak, taşa tutmak, taşlayarak öldürmek
2. meyvanın çekirdeğini çıkarmak
3. taş duvar örmek, taş döşemek
4. hadım etmek, enemek.

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

stone

taş
değerli taş
mücevher
meyve çekirdeği
gr.lık ağırlık ölçüsü
taşlamak
taşa tutmak
çekirdeğini çıkarmak


Son arananlar: