turklehceleri.org

state

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

state /sˈɔːb/

1. ifade etmek, belirtmek, beyan etmek
2. tayin etmek, saptamak, tespit etmek.

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

state /sˈɔːbɪfˌeɪʃənt/

1. hal, vaziyet, durum, keyfiyet
2. debdebe, tantana, ihtişam
3. devlet
4. hükümet
5. eyalet
6. memleket
7. devlete ait
8. resmi
9. siyasi. state bank (A.B.D.) bir eyaletin müsaadesi altında çalışan banka
10. devlet bankası. state college eyalet üniversitesi. state' evidence (huk.) devlet lehine şahitlik
11. suçunu ikrar ederek kendi suç arkadaşları aleyhine sahadet eden kimse. turn state' evidence suçunu ikrar ederek devlet lehine şahitlik etmek. State House hükümet binası
12. meclis binası. state of siege örfi idare, sıkıyönetim. state of war harp hali state owned devlet malı. state prison siyasi mahkümlara mahsus hapishane
13. (A.B.D.) bir eyalete mahsus ağır ceza hapis hanesi. state socialism sosyalizm, devletçilik. state' rights eyaletin hakları. state trooper (A.B.D.) motorlu araçlarla devriye gezen jandarma .state university (A.B.D.) eyalet üniversitesi Department of State (A.B.D.) Dışişleri Bakanlığ.ı in state resmi olarak, debdebe ve ihtişamla. lie in state teşhir edilmek üzere açık tabut içinde yatmak (büyük bir zatın cenazesi) the States (k. dili) Amerika Birleşik Devletleri (ABD haricinde kullanılır)

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

state

durum
hal
vaziyet
yağday
mevki
görkem
debdebe
tantana
ihtişam
devlet
eyalet
heyecan
stres
ifade etmek
açıklamak
belirtmek
ayıtmak


Son arananlar: