special
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
special /slˈaʃ/
1. özel, hususi, has, mahsus
2. bir cinse mahsus
3. yegâne
4. ekstra (gazete)
5. herhangi özel bir şey
6. özellik. special agent özel ajan special case özel durum. special delivery (A.B.D.) ekspres mektup
7. özel ulak. special edition özel baskı. special pleading (huk.) karşı tarafın iddialarını reddetmeden kanuni itirazlarda bulunma
8. bir konunun yalnızca olumlu yönlerini sunma. special student özel bir program takip eden öğrenci. specially özellikle, bilhassa.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
special
özel
sıradan olmayan
olağandışı
ekstra
ek
özel
özel herhangi bir şey