sin
Türkiye Türkçesi – Tatarca Sözlük (Ganiyev, 1998)
sin
I и. иск. кабер
sinII и. яшь (кеше гомере); biz sindekiler безнең яшьтәгеләр
Azerbaycan Türkçesinin Açıklamalı Sözlüğü (Orucovun, 2006)
sin
[ər.] Ərəb əlifbasında ( ) hərfinin adı.
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
(sin.) /sˈɛpt/
1. (-ned, -ning) günah işlemek, günaha girmek, günahkar olmak
2. suç işlemek.
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
(sin.) /sˈɛpsɪs/
1. günah
2. suç
3. günah işleme
4. kusur. sin offering günahların affedilmesi için sunulan şey. besetting sin insanların daima işlemeye meyilli oldukları günah. deadly sin büyük günah, affolunmaz günah. live in sin nikahsız olarak karı koca hayatı yaşamak. original sin Hıristiyanlarca insanların doğuştan işlemeye meyilli olduklan günah. venial sin hafif günah, affolunur günah.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
sin
günah
suç
kabahat
günah işlemek
günaha girmek
Uygurca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Kurban, 2016)
sin
I 1. Boy, endam 2. Dış görüntü.
II. Sin chay – Sütsüz çay.
Dîvânü Lugâti’t-Türk Dizini (TDK)
sin
sen· III, 138