sarnamak
Türkmencenin Açıklamalı Sözlüğü (Kyýasowa, 2016)
sarnamak
işl. Boş samahyllamak, bolgusyz, ugursyz gürrüň etmek, ýaňramak. Şonuň üçin pursatdan peýdalanyp, üsti-üstüne sarnap ugrady (B. Kerbabaýew).
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
sarnamak
ağlamak, ağıt yakmak, hıçkırarak ağlamak; sızlanmak, şikâyet etmek. Atasını artından sarnap cıla edi: babasının arkasından hıçkırarak ağlıyordu, sabiyni nek sarnatasız: çocuğu niçin ağlatıyorsunuz, sarnap cılamağız: ağıt yakıp ağlamayınız; boşha sarnap küreşme: boşuna sızlanıp durma, kereksizge sarnaysa: lüzumsuz şeye sızlanıyorsun, sarnap turğannı bir koy: şikâyet edip durmaktan vazgeç.