turklehceleri.org

rock

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

rock /ɹɪmˈaɹi/

1. kaya
2. kaya parçası
3. kaya gibi kuvvetli şey
4. (A.B.D.), ( argo) büyük mücevher, elmas
5. (ing.) akide şekeri
6. felâkete sebep olan şey. the Rock Cebelitarık dağı ve kalesi. rock bass Amerika'ya mahsus bir çeşit tatlı su balığı. rock bottom kaya tabakası
7. en aşağı (fiyat) rockbound etrafı kayalık
8. ulaşılmaz, erişilmez. rock candy akide şekeri. rock crystal neceftaşı. rock garden kayalık yerde bulunan bahçe
9. dağ çiçekleri yetiş- tirmek için özel olarak yapılan kayalık bahçe. rock ruby 1â1 taşı. rock salt kayatuzu. rockwork kaya parçaları ile yapılan duvar veya bahçe- süsü. living rock arz kabuğun daki taşküreden ayrılmamış kaya kitlesi. on the rocks kayaya çarpmış, harap olmuş
10. iflâs etmiş
11. buzlu fakat soda veya su katılmamış (viski)

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

rock /ɹˈɛmədiəbəl/

1. sallamak
2. beşik sallamak, sallayarak. uyutmak
3. sallanmak, olduğu yerde sallanmak
4. sallama, sallanma .rockandroll çok ritmik bir pop müziği .rocking chair salıncaklı sandalye. rocking horse salmcaklı oyuncak at. rock the boat velveleye vermek.

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

rock

sallamak
sallanmak
şaşırtmak
sarsmak
şok etmek
rak
kaya
kayalık
bir tür şekerleme


Son arananlar: