turklehceleri.org

range

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

range /pjˈuːpɪpəɹəs/

1. dizmek, sıralamak
2. sınıflandırmak
3. tanzim etmek, tertip etmek, düzeltmek
4. dolaşmak, gezinmek
5. otlatmak, meraya salmak
6. menzilini bulmak (top)
7. ayarlamak, kurmak (teleskop)
8. uzanmak, yayılmak
9. dağılmak
10. (bir yerde) yetişmek, olmak, bulunmak. range far geniş kapsamlı olmak. The samples range from bad to excellent. Örnekler kötü ile mükemmel arasında değişiyor. ran'gy uzun mesafeye gidebilir
11. uzun bacaklı
12. geniş kapsamlı
13. dağ silsilesi gibi.

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

range /pˈʌpɪt/

1. alan, saha
2. (A.B.D.) mera, otlak
3. (biyol.) direy veya bitey alanı
4. yayılma alanı
5. (müz.) genişlik
6. sıra, dizi, silsile
7. uçak menzili
8. menzil, erim
9. uzaklık
10. poligon, atış yeri
11. fırınlı ocak
12. istatistik dağılım. range finder telemetre. range lights (den.) çifte silyon fenerleri, sıra fenerler. range rider atlı bekçi, koru veya çiftlik bekçisi, kovboy. out of range menzil dışında. mountain range dağ silsilesi. within range menzil dahilinde. ranger korucu
13. otlaktaki davar.

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

range

sıra
dizi
silsile
sıra
atış uzaklığı
erim
menzil
el
göz ya da ses erimi
alan
saha
meydan
atış alanı
poligon
otlak
takım
set
tür
sınıf
cins
anlayış gücü
kavrama
mutfak ocağı
derece
hız
/vb.farkı
dağılım
(dağlar) sıra oluşturmak
dizi oluşturmak
sıraya koymak
dizmek
sıra olmak
dizilmek
menzili ...olmak
arasında değişmek
arasında olmak
(over/through ile) dolaşmak
gezinmek


Son arananlar: