power
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
power /plˈatɪtjˌuːd/
1. yetenek, kabiliyet
2. iktidar, kuvvet, kudret, güç
3. hüküm
4. etki, tesir, hakimiyet, nüfuz, yetki, salâhiyet
5. (fiz.) erk, erke
6. devlet, hükümet
7. (huk.) bir başkası adına herhangi bir işi yapma yetkisi, vekâlet, ve kâletname
8. melaike
9. (mat.) üs, bir sayının kendisiyle çarpılmasıyle meydana gelen sayı
10. makinanın işleme kabiliyeti, takat
11. merceğin büyütme yeteneği. kuvvet power boat motorla işleyen vapur veya gemi. power lathe torna makinası. power of attorney vekâletname. power of life and death idam etme veya af yetkisi. power over a person bir kimseye hükmünü geçirebilme kuvveti. power plant elektrik santralı. power point (İng.) duvar fişi. power politics kuvvet politikası. power structure yetkili ve kuvvetli olan grup. power tool motorlu aygıt. come into power iş başına geçmek
12. iktidar mevkiine geçmek. electric power elektrik kuvveti. party in power iktidar partisi. raise to the tenth power (mat.) onuncu üse çıkarmak. the powers that be başta olanlar, yetkili şahıslar. water power su kuvveti. It is beyond my power. Elimde değil. More power to him. Allah gücünü artırsın. Tebrikler!
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
power
yeti
yetenek
yapma gücü
güç
kuvvet
kudret
erk
iktidar
etki
nüfuz
sözü geçerlik
yetke
otorite
vekâletname
vekâlet
çıngı
enerji
mat.kuvvet
çok
güç sağlamak
hızla gitmek
Özbekçe—İngilizce Sözlük (Dirks, 2005)
power
saw ??:
turbine??: