perfect
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
perfect /pˈaɹəlˌɛl/
1. tamamlamak, bitirmek, ikmal etmek
2. tekamül ettirmek. perfectibil'ity kemale erme kabiliyeti. perfectible tamamlanabilir
3. tekâmül ettirilebilir. perfective mükemmelleştirici
4. tamamlayıcı. perfectively tamamlayıcı olarak
5. mükemmelleştirici surette.
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
perfect /pˈaɹəlˌɛlɪpˌaɪpt/
1. tam, mükemmel
2. kusursuz
3. iyice öğrenilmiş (ders)
4. (bot.) olgun
5. aynı çiçekte hem erkeklik hem dişilik uzvu olan
6. (k. dili) pek çok, müthiş
7. (gram.) geçmiş
8. (gram.) geçmiş zamanlı fiil
9. geçmiş zaman. perfect circle tam daire. perfect nonsense saçma şey. perfect pitch (bak.) absolute pitch. perfectly tamamen
10. mükemmel olarak. perfectness mükemmellik, kusursuzluk.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
perfect
mükemmel
kusursuz
eksiksiz
tam
mükemmelleştirmek