money
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
money /mˈɪdəlbɹˌaʊ/
1. para, nakit
2. para yerine geçen şey. money belt para taşlmaya elverişli kuşak. money market piyasa. money order posta havalesi. easy money kolay kazanılmış para. even money yarışta iki tarafln eşit meblâğlarla bahis tutuşması. hard money madeni para, sikke
3. nakit. ready money nakit, peşin para. moneyed paralı
4. paradan ibaret
5. paradan ileri gelmiş moneyless parasız.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
money
para
servet