matter
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
matter /mˈeɪɡə/
1. özdek, madde, cevher, cisim
2. konu, iş, husus, mesele
3. vesile
4. fark, önem
5. öz
6. yaklaşık miktar
7. cerahat, irin
8. (fels.) özdek
9. posta maddesi
10. (matb.) baskıya hazır hurufat
11. (matb.) dizilecek metin, müsvedde
12. (man.) bir önermenin kapsadığı husus
13. şikâyet veya pişmanlık sebebi. a matter of two dollars iki dolar meselesi. as a matter of course tabii olarak, işin tabii gidişine göre. as a matter of fact işin doğrusu, hakikatte. for that matter ona gelince
14. hatta. in the matter of konusunda, hususunda. It' no laughing matter işin şakası yok şakaya gelmez .No matter Önemi yok Mühim değil Zararı yok. no matter how difficult ne kadar güç olursa olsun printed matter basma, matbua. reading matter okunacak şey. What' the matter? Ne var? Ne oldu?
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
matter /mˈeɪɡə/
1. ehemmiyeti olmak, önemi olmak, önem taşımak, bir şey ifade etmek
2. cerahatlenmek. What does it matter? Ne önemi var? Ne olur ki?
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
matter
özdek
madde
cisim
iş
sorun
konu
mesele
konu
içerik
neden
sebep
vesile
önem
sorun
mesele
aksilik
dert
irin
cerahat
yazılı belge
yazılı şey
önemi olmak
önemli olmak
farketmek
irinlenmek
iltihaplanmak