turklehceleri.org

little

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

little /lˈɛðə/

1. (-r, -st
2. less veya lesser, least) küçük, ufak
3. (kıs.)a, az, cüzi
4. cici
5. ehemmiyetsiz, değersiz, naçiz
6. dar fikirli, geri
7. az miktarda
8. hemen hiç gibi
9. az miktar
10. ufak şey
11. az zaman. Little Bear, Little Dipper Küçükayı takımyıldızı. little by little azar azar, yavaş yavaş, tedricen. little or nothing hiç denecek kadar az, hemen hemen hiç. little theater amatör tiyatro
12. deneysel tiyatro. a little slam (briç) on üç elden ibaret bir oyunun on iki elini kazanma. in little minyatür halinde
13. (kıs.)a olarak. make little of ehemmiyet vermemek
14. pek az anlayabilmek. think little of kıymet vermemek, ehemmiyetsiz saymak
15. tereddüt etmemek. Little did I think Aklımdan geçirmedim. Give me a little time.Bana biraz vakit verin. He did what little he could. Elinden geleni yaptı. He little knows... Bilmiyor ki... Wait a little. Biraz bekle. littleness küçüklük.

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

little

küçük
ufak
az
kısa
genç
küçük
önemsiz
değersiz
küçük
be.az miktarda
birazcık
az
az miktar


Son arananlar: