kızınmak
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
kızınmak
ilgilenmek, ilgi duymak; sıkı sarılmak, kendini vermek; kapılmak, aldanmak, vurulmak. İşge ~: işe sıkı sarılmak, medisin ilmulağa kızınadı: tıpbi bilimlere ilgi duyuyor; koynu semizligini kızınıp aldım: koyunu semizliğine kapılarak aldım, kıznı arivluğuna kızındım: kızın güzelliğine vuruldum.
Son arananlar:
- tassyklamak,
- deceptive,
- Tenke,
- öştö,
- aşaç,
- unspecified,
- kuday,
- goşulyş,
- quldurbaşı,
- kuralıv,
- taraqqiylashmoq,
- degişgen,
- undoubted,
- bocurgat,
- yıkayıcı,
- statue,
- appraisal,
- abstracted,
- ram,
- ataa,
- fünun,
- kızınmak