kıs
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
kıs-
sıkmak, sıkıştırmak, basmak, kısmak; koltukka kıs-: koltuk altını kısmak; koluñuzdu kısamın: elinizi sıkıyorum; köz kıs: göz kırpmak, köt kıs-: rahat oturmak; kötüñdü kısıp otur: rahat otur! (otur ve kıpırdama!); aytkan sözümdü kötünö kıspayt: söylediğim söze asla ehemmiyet vermiyor; ben ona diyorum, o ise aldırış etmiyor.
Sahaca—İngilizce Sözlük (Straughn, 2006)
kıs
n. winter; kıs xaar n. winter snow, snow which will not melt until May; kıs mas n. wood cut in the fall to prepare for winter; kıstaa- v. to winter, spend winter; kıstıır kötör n. winter birds; kıhıññıa. wintery, pertaining to winter; sayın kıhın n. the whole year
Sahaca—İngilizce Sözlük (Straughn, 2006)
kıs-
v. to cut; to plane, scrape, carve; kıhıı- v. to scrape